5 Ekim 2018 Cuma

111 yaşındaki Ayşe Teyze'nin sırrı kafaya takmamak


 Sağlığı yerinde olan, geçmişe dönük çoğu anısını da hatırlayabilen Ayşe Uçar, "Çocukken okumak istiyordum ama okuyamadım, 4 çocuğum vardı, onları tütün tarlalarında büyüttüm. Şimdiki nesil çok rahat. Az yiyeceksin, öz yiyeceksin, hareket edeceksin. Yoğurttan, peynirden, ottan vazgeçmem. Tavuk gibi yatıp horoz gibi ilk ışıkta gözümü açarım. Eşeğimi kaybederim neşemi kaybetmem, hiçbir şeyi dert etmem" dedi.

"YAŞLANMAK GÜZELDİR AMA KENDİNİ İHTİYAR HİSSETMEMEK GEREKİR"

Ayşe Uçar, kendisini çok seven babasının askeriyenin develerine baktığını, bir sabah yoğun kar yağışında evden çıkıp işe giderken kar altında kalarak vefat ettiğini anlattı. Ayşe nine, geçen seneye kadar dağlarda kekik topladığını, yakacak odun hazırladığını belirtti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Ayşe nine ve 4 nesil bir arada olan ailesine sağlıkla daha nice mutlu yıllar diledi. Gürün, "Dünyaya gelmek, hayata başlamak kadar yıllar geçtikçe deneyim ve tecrübeler kazanarak yaşlanmak da çok özel bir durum. Hayatın akışı içerisinde zamanın nasıl geçtiğini anlamadan günler geçiyor ve bizler yaş alıyoruz. Yaşlanmak güzeldir ama ihtiyarlamamak, kendini ihtiyar hissetmemek gerekir. 1907 doğumlu, Türkiye'nin ve Muğlamızın en uzun yaşayanı olarak kabul gören Ayşe Uçar belki de buna en güzel örneklerden biri. Bizleri güleryüzü ile karşılayan, bizleri anlattıkları ile geçmişe götüren en köklü çınarımız. Ailesinin anlattıklarına göre daha geçen yıla kadar dağlarda kekik toplayan Ayşe ninemiz hayat enerjisi ile kızlarına, torunlarına, herkese örnek bir büyüğümüz" dedi. 


Hikayenizi Değiştirin

“Eğer insanlar gerçekten kim olduklarına bağlı olsalardı, o zaman hiçbir şeye ihtiyaçları olmazdı. Övünmeye ihtiyaçları olmazdı. Böyle bir...