31 Temmuz 2018 Salı

Kurban Bayramı tatili kaç gün? Bakanlar Kurulu sonrası Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıkladı!

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalım Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. İşte Kalın'ın açıklamalarından satır başları;
Bugün kabine toplantısında yürütülen çalışmalar detaylı şekilde ele alındı. Ve cumhurbaşkanımızın Cuma günü açıklayacağı 100 günlük icraat programının detayları ele alındı. Bu Cuma günü Sayın Cumhurbaşkanımız 100 günlük icraat programını paylaşacak. 400 projenin bu 100 günlük icraat programı çerçevesinde detayları kabine toplantısında ele alındı. Daha genel bir çerçevede baktığımızda 100 günlük programda öncelikli amaç yeni cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin temel unsurlarının tamamlanması. Oluşturulan yeni birimlerin başkanlıkların teşekküllerinin tamamlanması ve üst düzey atamaların yapılması.
Üst düzey atamaların yanı sıra devam eden projelerin hayata geçirilmesi de önceliklerimiz arasında bulunuyor. 2019 – 2023 dönemine ait stratejik plan da kasım sonuna kadar hazırlanmış olacak.
TEHDİTKAR DİL ASLA VE ASLA KABUL EDEMEZ
Bildiğiniz gibi bir diğer önemli konu, son günlerde ABD ile aramızda yaşanan bir gerilim var. Burada devam eden adli süreçle ilgili yer yer Amerikan makamlarının tehdit dolu açıklamaları… Türkiye hiçbir tehdide ve tehditvari dile asla ve asla prim vermez. Tehdit ifadelerinin kabul edilmesi mümkün değildir. Özellikle ABD’nin Türkiye’de devam eden adli konuyu gerekçe göstererek ve bahane ederek, Türkiye’ye yönelik tehditkar dil kullanması asla ve asla kabul edemez. Türkiye bu stratejik ortaklığı devam ettirmek için kendine düşeni yapmıştır. Amerikan makamlarının PYD ile angajman ve FETÖ ile mücadele konusunda adım atmadığı göz önünde bulunduğunda Türkiye’nin tutumunun ne kadar haklı olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Biz rasyonel duruşumuzu devam ettireceğiz.

KURBAN BAYRAMI TATİLİ 9 GÜN
Kurban bayramı yaklaşıyor. Kabinemizin aldığı kararı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Kurban bayramı 9 güne çıkartılmıştır. Yani arefe günü Pazar günü tatile dahil edilmiş bulunuyor. Toplamda 9 gün olacaktır.
BELİRLENEN BİR GÖRÜŞME YOK
'Türkiye kolay gözden çıkarılacak ülke değildir, bunu herkesin bilmesi gerekir, F-35 olur başka mevzular olur, Türkiye alternatifsiz de değildir.
Cumhurbaşkanımızın pek çok devlet başkanı ile dönem dönem telefon görüşmeleri olabilir. Bu gün yarın belirlenen bir görüşme yok. Bu belirlenebilir. Bu hafta içerisinde Dışişleri Bakanımızın Pompeo ile bir görüşmesi olabilir.
Münbiç planı tasarlandığı şekilde uygulanmaya devam ediyor. Bu gerilimin Münbiç'i engellememesi beklentimizdir. Şu an böyle bir şey görülmüyor. Güney Afrika'da Sayın Cumhurbaşkanımız Putin ile ele aldı. Afrin bölgesinin kontrorülü büyük ölçüde Türkiye'de var. İdlib'de de 12 askeri gözlem noktasını kurduk. Şu ana kadar rejim kaynaklı herhangi bir saldırının olmaması için görüşmelerimiz devam etti, netice de aldık.
FAİZ KONUSU              
Faiz konusunda da cumhurbaşkanımızın tutumu zaten belli. Bunları bütün içerisinde koordine etmek suretiyle bu çalışmaları yürütmeye devam edeceğiz. Orta vadeli programın açıklanmasıyla birlikte Türk ekonomisinin yapısal gücünün bütün sektörlere yansıtılması konusunda önemli adımlar atılacağını ifade edebilirim.

Öğretmenlerin, 'maaş', 'ikramiye' ve 'emekli maaşı' ne kadar oldu?

Öğretmenlerin derecelerine ve hizmet yıllarına göre 2018 Temmuz sonrası maaşları
UnvanDe
rece
Hizmet YılıTemmuz Maaşı
Uzman Öğretmen1-4254.286
Öğretmen1-4254.063,72
Öğretmen2-1213.965,65
Öğretmen3-1183.902,52
Öğretmen4-1153.849
Öğretmen5-1123.711,61
Öğretmen6-193.652,96
Öğretmen7-163.619,55
Öğretmen8-133.606
Öğretmen9-1 3.561
    
* Evli, eş çalışmıyor ve 1 çocuklu. Yukarıdaki rakamlara eş ve çocuk yardımı ile 205 TL Asgari Geçim İndirimi ilave edilmiştir.
2018 yılında öğretmenin hizmet yılına göre emekli maaşı ve ikramiyesi
Öncelikle öğretmenlerin kanunen emekli olabilecekleri mevzuattan bahsetmemiz gerekmektedir. Bu durumun sadece öğretmenlere mahsus bir durum olduğunu da belirtmemiz gerekmektedir.652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Öğretmenlerin emekliliği başlıklı 39 uncu maddesinde şu hükümler yer almaktadır: " Öğretmenlerin emeklilik işlemleri Haziran ve Temmuz ayları içinde yapılır. Bu aylar dışında emeklilik işlemi yapılabilmesi, görev yapılan il sınırları içinde emeklilik talebinde bulunan personelin sınıf ve branşında öğretmen fazlasının bulunması ve işlemin Bakanlıkça uygun görülmesine bağlıdır."
Bu hükme göre öğretmenlerin Haziran ve Temmuz ayları dışında emekli olması mümkün değildir. Yaş haddinden emeklilik durumunun istisna olduğunu belirtmemiz gerekmektedir.
Bu açıklamalardan sonra hizmet sürelerine göre öğretmenlerin emekli maaşı ve ikramiye hesabını yapmaya çalışacağız.Öncelikle öğretmenlerin kanunen emekli olabilecekleri mevzuattan bahsetmemiz gerekmektedir. Bu durumun sadece öğretmenlere mahsus bir durum olduğunu da belirtmemiz gerekmektedir.
652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Öğretmenlerin emekliliği başlıklı 39 uncu maddesinde şu hükümler yer almaktadır:
" Öğretmenlerin emeklilik işlemleri Haziran ve Temmuz ayları içinde yapılır. Bu aylar dışında emeklilik işlemi yapılabilmesi, görev yapılan il sınırları içinde emeklilik talebinde bulunan personelin sınıf ve branşında öğretmen fazlasının bulunması ve işlemin Bakanlıkça uygun görülmesine bağlıdır."
Bu hükme göre öğretmenlerin Haziran ve Temmuz ayları dışında emekli olması mümkün değildir. Yaş haddinden emeklilik durumunun istisna olduğunu belirtmemiz gerekmektedir.
Bu açıklamalardan sonra hizmet sürelerine göre öğretmenlerin emekli maaşı ve ikramiye hesabını yapmaya çalışacağız.
1.7.2018- 31.12.2018 TARİHLERİ ARASINDA ÖĞRETMEN EMEKLİ MAAŞI VE İKRAMİYESİ
İ S T İ H K A K L A R 
GÖSTERGE TUTARI(1/4)1500176,91
EK GÖSTERGE TUTARI 3000353,82
TABAN AYLIK TUTARI  1.846,09
    
KIDEM AYLIĞI TUTARI2550058,97
ÖZEL HİZMET TAZMİNATI TUTARI952,36
    
   
   
İSTİHKAK TOPLAMI  3.388,15
25 YIL ÜZERİNDEN EMEKLİ MAAŞI  2.541,11
Ek ödeme  101,64
   ÖĞRETMENİNHİZMET YILIEMEKLİ MAAŞIEMEKLİ İKRAMİYESİ
 25,002.642,7784.704
26,002.67888.092
27,002.71391.480
28,002.74894.868,63
29,002.783,7298.256,8
30,002.818,95101.644,97
31,002.854105.033
32,002.889108.421
33,002.924,66111.809
34,002.959,90115.197,63
35,002.995118.585,79
36,003.030121.973,96
37,003.065,61125.362
38,003.100,85128.750
39,003.136132.138
40,003.171135.526,62
41,003.206,56138.914,79
42,003.241,80142.302,95
43,003.277145.691
44,003.312149.079
45,003.347,51152.467
   
Kaynak : SGK Rehberi

3.600 ek gösterge artışı niçin bu kadar önemli?

3.600 ek gösterge 5434 sayılı Kanun’a tabi personel açısından anlam ifade etmektedir. Yani 15.10.2008 tarihinden önce memur olanlar açısından önem arzetmektedir. Çünkü, 3.000 ek gösterge ile 3.600 ek gösterge arasında emeklilik açısından oldukça fark vardır. Bunun sebebi ise emekli maaşı hesabında yer alan en önemli parametrelerden birisi olan En Yüksek Devlet Memuru Maaşı’nın (9500*maaş katsayısı) belirli bir oranı ek göstergeye göre belirlenmektedir.
Konuyu daha net hale getirmek gerekirse, 5434 sayılı Kanun’un ek 70’inci maddesine göre; Zam, tazminat ve ödenekler ile benzeri ödemeler toplamına karşılık gelmek üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi En Yüksek Devlet Memuru Aylığı (ek gösterge dahil) brüt tutarının;
– Ek göstergesi 8400 ve daha yüksek olanlarda % 240’ına, – Ek göstergesi 7600 (dahil) -8400 (hariç) arasında olanlarda % 200’üne, – Ek göstergesi 6400 (dahil) - 7600 (hariç) arasında olanlarda % 180’ine, – Ek göstergesi 4800 (dahil) - 6400 (hariç) arasında olanlarda % 150’sine, – Ek göstergesi 3600 (dahil) - 4800 (hariç) arasında olanlarda % 130’una, – Ek göstergesi 2200 (dahil) - 3600 (hariç) arasında olanlarda % 70’ine, – Diğerlerinde % 40’ına, tekabül eden miktarı emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulmaktadır. Buradaki rakamlar toplu sözleşmeyle 15’er puan arttırılmıştır.
Bu maddeye göre, 3.000 ek göstergeli çalışan bir personelin emekli keseneğine esas tutarına yani 9500*0,11794*% 85 = 952,36 TL ilave edilerek % 14 kesinti yapılırken emekli olan aynı personelin emekli maaşına esas unsurlarına bu tutar kadar ilave edilmektedir.
Bu personelin ek göstergesi 3.600 olduğunda ise 9500*0,11794*% 145 = 1.624,62 TL ilave edilerek % 14 kesinti yapılırken emekli olan aynı personelin emekli maaşına esas unsurlarına bu tutar kadar ilave edilmektedir.
Dolayısıyla çalışırken emekli kesintisi nedeniyle maaşı düşen personel emekli olduğunda maaşına yapılan ilaveden dolayı bayram yapmaktadır. Ayrıca bu tutar emekli ikramiyesi hesabına da yansımaktadır.

Konuya ilişkin örnekler
Ek göstergesi 3.000 iken 3.600 ek göstergeye yükseltilen 25 hizmet yılı olan bir öğretmenin emekli aylığı 2.642,77 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu aylık tutarı 3.222 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki emekli maaş farkı ise 579,23 TL olacaktır. Bu öğretmenin emekli ikramiyesi 84.704 TL iken ek göstergesi 3.600 olduğunda bu tutar 103.279,69 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki ikramiye farkı ise 18.575,69 TL olacaktır.

Aynı öğretmenin 30 hizmet yılı olması halinde ise; Emekli aylığı 2.818,95 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu aylık tutarı 3.437 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki emekli maaş farkı ise 618 TL olacaktır. Bu öğretmenin emekli ikramiyesi ise 101.644,97 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu tutar 123.935,63 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki ikramiye farkı ise 22.290,66 TL olacaktır. Dolayısıyla hizmet süresi arttıkça hem emekli maaşı hem de emekli ikramiyesi arasındaki fark artarak devam etmektedir.

Sonuç olarak, ek göstergesi 3.000’den 3.600’e yükselen bütün personel aynı şekilde emekli maaşı ve ikramiye artışı alacaktır. İkramiye artışından ise sadece emekli olanlar yararlanacaklardır.
Ahmet ÜNLÜ

29 Temmuz 2018 Pazar

Sınav notunda çifte standart: Murat-Max farkı


Mannheim Üniversitesi'nin yürüttüğü araştırma çerçevesinde yapılan bir deney, yabancı isimli öğrencilerin diğer öğrencilerle eşit sayıda hata yapmalarına rağmen, genel değerlendirme sonucunda daha düşük not aldığını ortaya koydu.
Pedagojik psikoloji kürsüsü tarafından yaş ortalaması 23 olan 204 pedagoji öğrencisinin katılımıyla yapılan araştırmada bir gruptan sekiz yaşındaki "Max" isimli bir çocuğun dilbilgisini ölçmeleri istenirken, diğer öğrencilerden aynı yaştaki
"Murat" adlı çocuğun kâğıdına not vermeleri talep edildi. İki kâğıtta bulunan hata sayısı eşit olmasına rağmen, farazi Türkiye kökenli Murat'ın kâğıdı daha düşük not aldı.
"ORTAK STANDARTLAR BELİRLENMELİ"
Spiegel Online'ın haberine göre, araştırmayı yürüten akademisyenlerden Meike Bonefeld, öğretmen adaylarının deneyde Max isimli çocuğun kâğıdında daha az hatayı işaretleyeceklerini tahmin ettiğini, ancak katılımcıların her iki kağıtta da eşit sayıda hatanın üzerini çizdiklerini söyledi.
Bu tablonun kendilerini oldukça şaşırttığını söyleyen Bonefeld, "Görünen o ki, sorun hataların bulunması aşamasında değil, not verme aşamasında" diye konuştu. Bonefeld, geleceğin öğretmenlerinin öğrencilerin performanslarını değerlendirirken objektif ölçütlere göre not verebilmeleri için ortak standartlar belirlenmesi gerektiğini belirtti.
Söz konusu araştırmayı yapan isimlerden Prof. Dr. Oliver Dickhäuser ve ekibi tarafından geçen yıl yürütülen çalışmada da öğrencilerin göçmen kökenli olmalarının matematik notlarına etkisi araştırılmıştı.
Bin 500 lise öğrencisinin iki yıl boyunca matematik bilgilerinin değerlendirildiği araştırmada da göçmen kökenli öğrencilerin Almancaya hakimiyet ve sosyal sınıf açısından diğer çocuklarla eşit konumda olsalar dahi diğerlerine göre daha düşük notlar aldığı tespit edilmişti.




Sümela Manastırı`nın bir bilinmeyeni daha ortaya çıktı



Altındere Vadisi’nde Karadağ’ın yamacında bir mağaranın önüne inşa edilen ve yüzyıllarca rahiplerin eğitim gördüğü bir manastır olarak kullanılan ve 1924 yılından sonra ören yeri olarak kullanılmaya başlanılan Sümela Manastırı’nın gizemi her geçen gün daha da açığa çıkıyor.

Geçtiğimiz günlerde manastırın kuzey çatısının üst sağ yamacında bulunan ‘cennet ve cehennem, ölüm ve yaşam’ tasviri taşıyan fresklerin yer aldığı şapelin ardından şimdi de manastıra gelecek saldırılar için bir ileri karakol görevi yapan ‘Gözetleme Şapeli’ ortaya çıktı. Giriş kapısını net olarak gözetleyebilen, simetrik olarak Aziz Barbara şapelinin tam karşısına konumlandırılan şapele merdivensiz ulaşım sağlanamıyor.

Zeminden 4 metre yükseklikte inşa edilen yapının bir bölümü yıkılırken, şapelin bir şahin yuvası niteliğinde olduğu belirtiliyor. Antik yolların da güvenliğini sağlamak için kurulduğu düşünülen şapel çam ve defne ağaçlarının arasında saklanmış olması rağmen diğer şapeller gibi geçmişte definecilerin hışmına uğramaktan kurtulamadığı gözlendi.

’Gözetleme Şapeli’ ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Köse, Sümela Manastırı’nın Komnenoslar’ın ileri karakolu olduğunu belirterek manastırın etrafında ve ormanlığın içerisinde halen daha bazı yapılara rastlandığını söyledi. Köse, “Hemen manastırın karşısında köprünün ayağında yerini tarif etmek istemiyoruz definecilere yol göstermek için ama küçük bir şapel daha var. "

"Kayaların içerisinde şapelde eski freskler bulunuyor. 8. ve 9. yıllara ait olabilir. Haberleşme sisteminin bir parçasıdır. Zikzaklı bir şekilde vadi boyunca haberleşme sistemi Livera köyündeki gözetleme kulesine kadar birbirleriyle haberleşebilecek şekilde ve vadideki olağan dışı gelişmeleri manastıra ve Trabzon’a bildirerek tedbir alınmasını sağlayacak şekilde kurulmuştur. Bu anlamda Sümela Manastırı’nın etrafında ve ormanlığın içerisinde halen daha bazı yapılara rastlanıyor” dedi.

‘Gözetleme Şapeli’nin Kapadokya’daki yamaçlara kurulmuş küçük kiliseleri andırdığını dile getiren Köse, “Şapelin yapılış tarzı, yer seçimi ve mimarisi Kapadokya üslubunu hatırlatır niteliktedir. İçinde halen fresk kalıntıları bulunan şapelin, fresklerinin üslubu keşiş hücreleri üst kısımdaki şapeldeki basit stili ile benzerdir. Kaya bloğunun ortasında; iki metre uzunluğunda, bir buçuk metre genişliğindeki düz alana şapel şeklinde inşa edilen yapı, gözetleme noktası olarak da kullanılmış olmalıdır ve zeminden yaklaşık dört metre yükseklikte olduğu için yapıya merdivensiz ulaşılması mümkün değildir. "

Muhtemelen Sümela’nın güvenliği ile birlikte yakınından geçmekte olan yolun gözetlemesinde de kullanılan bu küçük şapel, bir şahin yuvası niteliğindedir ve Kapadokya’daki yamaçlara kurulmuş küçük kiliseleri andırmaktadır” şeklinde konuştu.

28 Temmuz 2018 Cumartesi

Öğretmenler matematiği geçemedi

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi, Kamu Personeli Sınavı Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi raporu yayınladı .

Rapor Matematik, Fizik, Kimya gibi alanlardan mezun olan öğretmenlerin kendi branşlarıyla ilgili sorularda zorlandıklarını ortaya koydu.

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre kendi bölümlerine ilişkin 50 soru üzerinden yapılan hesaplamada

Fen bilimleri ve teknoloji mezunlarıının başarı ortalaması 11.82

Kimya öğretmenlerinin  14.14

Fizik öğretmenlerinin 16.25

Matematik öğretmenlerininse 11.97 oldu.
EN BAŞARILI PDR 

En başarılı branşsa Psikolojik Rehberlik ve Danışma oldu .

Bu bölümlerden mezun olanlar 50 sorunun 34'üne doğru yanıt verdi.

Türkçe testinde de doğru yanıt ortalaması 29.

Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi testine girenler de 50 sorunun 29'unu doğru cevapladı.

Sınava öğretmen olarak göreve başlayabilmek için 308 bin 125 aday başvurdu.

260 bin 805'inin sınavı geçerli sayıldı.

27 Temmuz 2018 Cuma

Bedelli askerlikte ne eğitimi verileceği belli oldu

Son dakika haberi... 21 günlük bedelli askerlikten faydalanacak olanlar çeşitli eğitime tabi tutulacak. Askeri kaynaklar, normal eğitim programında olan yat-kalk dahil, yürüyüş ve sporla selamlama eğitimleri, atışlı silah eğitimi, rütbeleri tanıma ile milli güvenlik de dahil normal askeri eğitimi programında yer alan teorik dersler verilecek.

Bedelli askerliğin Meclis’te kabul edilmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayının ardından yürürlüğe girmesi bekleniyor. Son düzenlemeyle 21 günlük bedelli askerlikte verilecek eğitimler de belirlendi. Buna göre bedelliden yararlanacaklara yürüyüş ve yat-kalk eğitimlerinin yanı sıra atış da dahil silah eğitimi verilecek.
Bedelli askerlik yasası, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onaylamasının ardından Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Bedelli askerlikten yararlanmak isteyenler için yasayla getirilen 3 ay içinde askerlik şubelerine ya da yurtdışı temsilciliklere başvuru süresi de, yasanın yürürlüğe girmesiyle başlayacak. Bedelli askerliğin uygulamasına ilişkin ayrıntılar da, Milli Savunma Bakanlığı’nca çıkarılacak yönetmelikle netleşecek.
DÖNEM DÖNEM GİDECEKLER
Turan Yılmaz’ın Hürriyet’teki haberine göre, önceki bedelli askerlik uygulamasında Burdur’da yapılan temel askerlik eğitimi için bu kez farklı birliklerin görevlendirilebileceği belirtiliyor. Başvuru sayısına göre uygulamadan yararlanacakların askerlik eğitimine farklı celp dönemlerinde alınabileceği de belirtilirken, “Genelkurmay Başkanlığı’nın kuvvet komutanlıklarıyla birlikte yürüttüğü bu planlamada başvuru sayısı etkili olacak” değerlendirmesi yapıldı. 
SİLAH VE RÜTBE EĞİTİMİ
Bedelliden yararlanacakların alacağı eğitime ilişkin de askeri kaynaklardan, “Askerlik hizmetini yapan bütün gençlerimizin aldığı temel eğitimleri alacaklar. Normalde bu eğitimin süresi 28 gündür. Bedelliden yararlanacaklar için bu süre 21 olarak belirlendi. Eğitim süresindeki bir haftalık eksiklik hızlandırılmış bir eğitimi gündeme getirecektir. Temel olarak aynı eğitim programı uygulanacak. Ancak sürenin kısalığı nedeniyle eğitimin bazı uygulamaları kapsam dışında tutulacak” bilgisi verildi.
Eğitimin içeriğine ilişkin, “Normal eğitim programında olan yat-kalk da dahil yürüyüş ve sporla selamlama eğitimleri, atış da dahil silah eğitimi, rütbeleri tanıma ile milli güvenlik de dahil normal askeri eğitimi programında yer alan teorik dersler” bilgisi aktarılırken, silah eğitiminde silahı söküp takmak ve hedefe üç atışın yer alacağı belirtildi.
YAKLAŞIK 11 BİN KİŞİ DAHA YARARLANACAK
Yasadan yararlanacaklar için getirilen yaş şartındaki bir günlük değişikliğin kaç kişiye daha bedelli askerlik yolunu açtığı da belli oldu. Yasadaki 31 Aralık 1993 tarihinin son anda 1 Ocak 1994 olarak değiştirilmesiyle 10 bin 721 kişiyi daha bedelli kapsamına aldığı belirtildi.
KİMLER YARARLANABİLECEK?
Yoklama kaçağı, bakaya ve tecilliler kapsama girecek. Firariler ise bu haktan yararlanamayacak.
İşlemlerini başlatmış olanlar kışlanın kapısından adım atmadığı sürece bedelli yapabilecek.
Engelliler de temel askerlik eğitimini yapmadan bu hakkı kullanabilecek.
Haktan yararlanmak isteyenler işyerlerinden izinli sayılacak.
Gurbetçiler de 2 bin euro ödeyerek ve uzaktan eğitim alarak bu haktan yararlanacak.
BEDELLİDEN ELDE EDİLECEK GELİR DE SAVUNMA SANAYİSİNDE KULLANILACAK
Cumhurbaşkanlığına da savunma sanayi destekleme fonu’na buradan elde edilen gelirin aktarılması noktasında bir yetkilendirme yapılıyor. Bedelli yasasını kabul eden meclis tatile girdi, milletvekilleri vedalaştı. Bu da mecliste çıkarılan 6'ncı ve son bedelli yasası oldu.

19 Temmuz 2018 Perşembe

Facebook açıkladı: 2018 Dünya Kupası'nın 'en'leri


2018 FIFA Dünya Kupası’nın sona ermesiyle birlikte Facebook üzerinden turnuvayla ilgili yapılan paylaşımların istatistikleri paylaşıldı. 14 Haziran-15 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen turnuva süresince Facebook’ta toplamda 383 milyon insan, Dünya Kupası ile ilgili 2,3 milyar etkileşimde bulundu.

En çok konuşulan takımlar
Brezilya
Arjantin
Fransa
Rusya
Meksika

En çok konuşulan futbolcular
Lionel Messi
Neymar
Cristiano Ronaldo
Philippe Coutinho
Mohamed Salah

  • En çok sevilen paylaşım
    Meksika milli takımı futbolcusu Raúl Jiménez’in Almanya galibiyeti sonrası paylaştığı fotoğraf.
  • En çok etkileşim alan paylaşımlar
    - Lionel Messi'nin yeni profil fotoğrafı
    - Cristiano Ronaldo'nun Dünya Kupası başlarken yaptığı paylaşım
    - Kolombiya'nın İngiltere'ye yenilmesi sonrası James Rodriguez'in yaptığı paylaşım.
Dünya Kupası finali sırasında en çok paylaşım yapılan anlar
Fransa'nın Dünya Kupası'nı kazanması
Paul Pogba'nın 59. dakikada attığı golle Fransa'yı 3-1 öne geçirmesi
18. dakikada Mario Mandzukic'in kendi kalesine attığı gol

Bedelli askerlikte yaş sınırı, zorunlu eğitim ve ücret belli oldu


AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turanmilyonlarca insanı ilgilendiren bedelli askerliğe ilişkin açıklamalar geldi.
Turan bedelli askerlikle ilgili düzenlemenin bugün Meclis Başkanlığı'na sunulacağını aktardı. Turan, bedelli askerlikle ilgili düzenlemenin torba yasaya ekleneceğini söyledi. 
BEDELLİ ASKERLİKTE YAŞ VE FİYAT AÇIKLAMASI
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, bedelli askerlik düzenlemesinde, 25 yaş sınırı28 gün askerlik süresi ve 15 bin lira bedel öngörüldüğünü bildirdi. 
28 GÜN TEMEL ASKERİ EĞİTİM ŞARTI
Daha önceki uygulamalardan farklı olarak bu düzenlemede 28 günlük temel askeri eğitim verilmesi öngörülüyor. 

4 Temmuz 2018 Çarşamba

Bellek kaybını hızlandıran 5 şey

VARAN 1: KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI

Kan şekerinin yüksekliği de, düşüklüğü de belleği olumsuz etkiler. Uzun süre yüksek seyreden kan şekeri beyin damar yapısını bozarak (ateroskleroz) demansı davet eder. Farkına varılmayan gizli hipoglisemiler ise tahrip eder. Kısacası hiperglisemi de hipoglisemi de mühim birer bellek kaybı nedenidir. Özellikle ileri yaşlarda fark edilmeyen hipoglisemiler önemlidir. Bunlar yalnızca depresyona, kronik yorgunluğa, bitkinliğe, halsizliğe, sersemliğe sebep olmuyor, belleğin de canına okuyabiliyor.

VARAN 2: VİTAMİNLERİN AZALMASI

Özellikle B12 vitamini en mühim bellek belirleyicilerinden biridir. Zaten bu nedenle de “B12’yi belleğinizin sütü gibi düşünün” diyoruz. D vitamini de önemli bir bellek belirleyicisi. Unutmayın, ideali D vitamininizi 50-70, B12 vitamininizi 500-800 aralığında tutmanızdır.

VARAN 3: MİNERAL NOKSANLIĞI

Belleği etkileyen en mühim mineral demirdir. Özellikle âdet gören kadınlar ve çocuklarda ortaya çıkan odaklanma sorunları veya bellek zayıflamalarında demir seviyelerini kontrol etmekte fayda var. Demir rakamınızı da, ferritin değerinizi de 50’nin üzerinde tutmaya dikkat edin.

VARAN 4: YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ 
Belleği etkileyen en önemli yağlar omega-3 ve omega-6’lar. Biliyorsunuz, beyin zaten müthiş yağlı bir doku. Yüzde 60’ından fazlasını yağlar oluşturuyor. Yüzde 20’ye yakınını omega-3 (özellikle de dokozahegzoenoikasit, yani DHA), yüzde 10 kadarını da omega-6 yağ asitleri (araşidonikasit) meydana getiriyor. Tabii ki en önemlisi DHA. Beyin ve sinir sistemi DHA kaybına dayanamıyor, DHA takviyesi yapıldığında ise bayram ediyor.

VARAN 5: HORMONLARIN AZLIĞI

Beynin belleğe ilişkin fonksiyonlarını sürdürebilmesinde farklı hormonların farklı etkileri olsa da belleğin hormonal orkestrasının şefi tiroit hormonudur. Tiroit hormonu beynin yapısını da, metabolik süreçlerini etkileyen enzimlerini de doğrudan etkiler. Zaten böyle olduğu için de deneyimli her hekim bellek sorunu belirlediği her hastasını mutlaka hipotiroidi yönünden inceler.

DOĞAL DESTEK

BOL ve sık balık yiyiniz. Ton balığı, sardalye, somon, lüfer, istavrit... Gerekiyorsa omega-3 takviyelerinden, özellikle de DHA yönünden güçlü olanlarından istifade ediniz. D vitamini ve B12 seviyelerinizi araştırıp bu iki vitaminden ihtiyacınız oranında takviye de alabilirsiniz. Zerdeçal mühim bir doğal bellek desteğidir. Farklı kullanım şekilleri var ve işe yaradığını gösteren çok sayıda araştırma mevcut. Toz formları daha çok etkili. Üzüm çekirdeği de tavsiye edilen doğal bellek destekleri arasında. Gücünü antosiyaninler ve resveratrolden alıyor.
BENİM ÖNERİM ŞU: Bir tatlı kaşığı toz zerdeçalla bir çay kaşığı öğütülmüş üzüm çekirdeğini, bir çay kaşığı tarçın ve bir çay kaşığı sızma zeytinyağı ile karıştırarak oluşturacağınız basit “ev yapımı sos”u kullanmanızdır. Bu sosu salatalarınıza, çorbalarınıza, cacık veya yoğurdunuza ekleyebilirsiniz.

BİR ÖNERİ: GLUTATYONUNA SAHİP ÇIK!

GLUTATYON doğal savunma güçlerimizden biri. Antioksidan orkestramızın da şefi. Bizi serbest radikal saldırılarından koruyup paslanıp yaşlanmamıza engel olmaya çalışan doğal bir savaşçı. Ne var ki biz yaşlandıkça azalıyor, o azaldıkça da yaşlanmamız hızlanıyor. Sadece hızlanmakla kalsa neyse, kalitesi de düşüyor. Neticede bizi hastalıklı, bitkin, yorgun bir yaşlılık bekliyor. Zira glutatyonumuz azaldıkça bağışıklık sistemimiz zayıflıyor. Hücrelerimizin çoğalması kontrolden çıkıp kanser ihtimali artıyor. Enfeksiyonlar, iltihaplar sıklaşıyor. Detoks sistemleri iflas ettiği için de bedenimiz toksin çöplüğüne dönüşüyor. Özeti şu: İyi yaşlanmak isteyen herkesin glutatyonuna sahip çıkması gerekiyor. “Nasıl olacak bu iş, nasıl başarılacak glutatyon zengini genç ve dinç bir yaşlılık?” diyorsanız –ki deyin- buyurun...

BİR TAVSİYE: GLUTATYON NASIL ÇOĞALIR?

- KÜKÜRTLÜ besinleri daha çok yiyin: Sistein zengini besinlerin başında soğan, sarmısak, lahana, karnabahar, turp ve yumurta var. Avokado, bamya, kuşkonmaz ve ıspanak da glutatyon üretimini çoğaltabiliyor.

- Daha sık egzersiz yapın: Özellikle kısa süreli ve yoğun aerobik egzersizler glutatyon üretimini arttırıyor. Tempolu yürüyüşler, kısa koşular, bisiklete binmek, tempolu yüzmek, dağ bayır tırmanmak çok etkili aktiviteler. Kardiyo çalışmaları kuvvet (direnç) antrenmanları ile desteklendiğinde glutatyon üretimi daha da çoğalıyor.

- Diğer antioksidanlara yüklenin: Bedendeki selenyum, C vitamini, E vitamini, alfa lipoik asit, koenzim Q10, magnezyum gibi diğer antioksidan güçler arttıkça, görev kabiliyetini yitiren oksitlenmiş (indirgenmiş) glutatyon yeniden aktifleşiyor. Bu nedenle C vitamini zengini besinler (turunçgiller, sebzeler, meyveler), E vitamini deposu gıdalar (rüşeym, kabak ve ayçiçeği çekirdeği), selenyum deposu doğal güçler (kuruyemişler, deniz ürünleri) daha bol ve sık yenmeli.

- Takviye alın: N-asetil sistein, C ve E vitamini, alfa lipoik asit, koenzim, selenyum takviyeleri de işe yarıyor.

- Glutatyon zehirlerinden uzak kalın: Bazı ağrı kesiciler (parasetamol içerenler), kolesterol düşürücüler (statinler), antibiyotikler (kinolonlar) şeker dengeleyiciler (metformin), toksinler (alkol, sigara) glutatyon üretimini bloke ediyorlar. Bunlardan uzak durun.

- Uykuya önem verin: Güzel bir uyku da glutatyon düzeylerini korumaya ve üretimini arttırmaya yardımcı oluyor.

- Metilasyon desteği sağlayın: Metilasyon DNA molekülüne metil gruplarının eklenmesi işlemidir ve bu süreç glutatyonun üretimi ve yeniden aktiflenmesi için vazgeçilmezdir. Folik asit, B12 ve B6 vitamini takviyelerinden zengin besinler (hayvansal gıdalar) size daha çok glutatyon gücü sağlayacaktır.

B12 VİTAMİNİ AZALINCA 

- Kansızlık devreye girer.

- Depresyona zemin hazırlanır.

- Konsantrasyon düşer.

- Unutkanlık artar.

- Bağışıklık zayıflar.

- Tat ve koku duyuları zayıflar.

- Çocuklarda büyüme yavaşlar.

- Yaşlanma belirtileri artar.

- El ve ayaklarda yanma,
uyuşma başlar.

- Dengeyi korumak zorlaşır.
                                                             Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

3 Temmuz 2018 Salı

LEONARDO ve SON AKŞAM YEMEĞİ
‘Simyacı’nın meşhur yazarı Paulo Coelho`dan bir hikaye …

Leonardo da Vinci `Son Akşam Yemeği` isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. İyi`yi İsa`nın bedeninde, Kötü`yü de İsa`nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda`nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı.

Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi. Aradan üç yıl geçti. `Son Akşam Yemeği` neredeyse tamamlanmıştı, ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı.

Leonardo`nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı. Günlerce aradıktan sonra Leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı.

Leonardo, yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. Çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallı, başına gelenleri anlamamıştı. Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu..

Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:  `Ben bu resmi daha önce gördüm...`
`Ne zaman?` diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı..
`Üç yıl önce` dedi adam. `Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce... O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni İsa`nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti...`

İyi ve Kötü`nün yüzü aynıdır...
Her şey, insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır...

Paolo Coelho

LEONARDO ve SON AKŞAM YEMEĞİ



‘Simyacı’nın meşhur yazarı Paulo Coelho`dan bir hikaye …

Leonardo da Vinci `Son Akşam Yemeği` isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. İyi`yi İsa`nın bedeninde, Kötü`yü de İsa`nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda`nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı.

Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi. Aradan üç yıl geçti. `Son Akşam Yemeği` neredeyse tamamlanmıştı, ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı.

Leonardo`nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı. Günlerce aradıktan sonra Leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı.

Leonardo, yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. Çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallı, başına gelenleri anlamamıştı. Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu..

Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:  `Ben bu resmi daha önce gördüm...`
`Ne zaman?` diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı..
`Üç yıl önce` dedi adam. `Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce... O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni İsa`nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti...`

İyi ve Kötü`nün yüzü aynıdır...
Her şey, insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır...

Paolo Coelho

Kişisel Gelişim

Kişisel gelişim, kişinin kendisiyle ilgili hayati konularda daha bilinçli hale gelmesi, bunun için kendini tanıması ve fark etmesi, var olan potansiyelini devam ettirmek için bilinçli adımlar atması demektir.

Bu atılan adımlarla birlikte kişi özel hayatında, iş hayatında, sosyal ilişkilerinde ve hayatın tüm alanlarında daha verimli hale gelir.

Kişisel gelişim bir süreçtir ve gelişmekten hoşlanan insan için vazgeçilmez bir mutluluk kaynağıdır.
Etkili bir kişisel gelişim sürecinin adımları şu şekilde sıralayabiliriz;

1)    Kişinin kendini tanıması, var olan ve geliştirmek istediği yeteneklerini, ihtiyaç hissettiği hayatî konuları tespit etmesi,

2)   Varmak istediği noktayı netleştirmesi, yani hedef belirlemesi,

3)   Hedefine ulaşmak için atması gereken adımlarını planlaması ve bu adımlar için gerekli araştırmayı yapması,

4)   Uygulama esnasında ortaya çıkabilecek riskleri, önlemlerini ve uygulamada ona destek sağlayabilecek kaynakları belirlemesi,

5)   Uygulama,

6)   Süreci ve sonucu değerlendirme.

Aslında herkesin, hayatın içinde var olduğu sürece belli farklılıklarla gelişim yaşaması kaçınılmazdır. Ancak bunu sistemli bir şekilde hedeflere bağlayarak uygulamak, kişinin daha derinden, bilinçli ve hızlı gelişmesini sağlar. Bu sonuç da, kişiyi hayatta kuracağı her türlü temasta daha becerikli hale getirir.

Kişisel gelişim, insanlık tarihi kadar eski bir konu olmasına rağmen, bilimsel temelde değerlendirilmesi, bazı araştırmacıların, insanı başarılı veya başarısız kılan faktörlerin ne olduğunu araştırmaya başlamasına, yani 1900’lü yılların başlarına rastlar.
Kişisel gelişimin; iletişim, motivasyon, yaratıcılık, başarı, liderlik, sağlık, zaman yönetimi, karar verme, imaj, vb. bir çok konusu bulunmaktadır. Kişi, kendisine ihtiyaç hissettiği en acil olan konudan başlayarak bu yola girmelidir.

Gerisi dipsiz bir kuyu…

Hikayenizi Değiştirin

“Eğer insanlar gerçekten kim olduklarına bağlı olsalardı, o zaman hiçbir şeye ihtiyaçları olmazdı. Övünmeye ihtiyaçları olmazdı. Böyle bir...