28 Haziran 2018 Perşembe

Hayatımızın Sınavları ve Kaygılar

Sınav sözcüğü Türk Dil Kurumu’nda belirtildiği şekilde; direnme, güç gerektirme ve sonuç olarak bir deneyim kazanmadır. Ya da, öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecelerini anlayabilmek için yapılan imtihan, test ve yoklamalara denilmektedir. Sınavlar doğumdan başlayarak ölünceye kadar sürmektedir. Aslında hayatımızın çoğu bölümü sınavdır. Geçirdiğimiz hastalıklar, başımızdaki zorluklar, girmiş olduğumuz sınavlar, işimiz, işimizdeki yaşadıklarımız biz insanlar için hep birer sınav olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Sınavlar zekâ göstergeleri olmamakla birlikte, zekânın bileşenlerini de girmiş olunan sınavlarla ölçmemeliyiz. Sınavlara, her şeyin başlangıcı ya da sonu olarak bakmamak gerekmektedir. Sınavların öz tanımı; bizim ona yüklediğimiz anlamlar olarak nitelendirebiliriz.

Kaygı Ne Anlama Gelir?

Kötü bir sonuç doğmasından endişe etmek, üzüntü duymak ve tasalanmaktır. Kişilerin içsel yaranlarıyla karşı karşıya kaldığı zaman yaşadığı duygusal, zihinsel ve bedensel değişimlere ‘’kaygı’’ adını veriyoruz. Örneğin; fareden korkan birinin fare olan bir eve girdiği zaman yaşadığı duyguya korku diyoruz. Ancak, kişinin başka bir zaman o eve girdiği zaman fareyi hiçbir şekilde algılamadığı halde fare çıkacak ihtimalini zihninde barındırması kaygıyı tetiklemektedir.
Kaygının belirtileri beşe ayrılmaktadır: Zihinsel, fiziksel, davranışsal, duygusal ve sosyal olarak kaygı belirtilerini nitelendirebiliriz.

Zihinsel Belirtiler

Dikkati toplamakta güçlük çekme, unutkanlık, düşünceler toplamada zorluk çekme, odaklanamama, okuduğunu anlamakta zorlanma, korku içeren düşünceler ve inançlardır.

Fiziksel Belirtiler

Kalp atışlarında hızlanma, nefes alış verişlerinde zorlanma, mide bulantıları, sık olarak idrara çıkmak, ishal, titremek, karıncalanmak, uyuşmak, terleme, üşüme, uykusuzluk ve halsizlik gibi etkilerdir.

Davranışsal Belirtiler

Kaçmak (matematik dersini anlamıyorum çalışmayacağım düşüncesi), kaçınma (yarın çalışırım daha çok zaman var) gibi belirtileri görebilirsiniz.

Duygusal Belirtiler

Sinirlilik hali, huzursuzluk, korku, gerginlik, panik, endişe, güvensizlik, heyecan gibi belirtilerdir.

Sosyal Belirtiler

Arkadaşlardan ve aileden uzaklaşmak, yalnız kalma isteği, aşırı sosyalleşme ya da sosyal geri çekilme gibi belirtilerdir. Liebert ve Morris sınav kaygısına iki boyut kazandırmışlardır.

Duyuşsallık Boyutu

Sınav sırasında kaygı ile ilişkili olan fizyolojik tepkilere denilmektedir. Kalp hızında artış, üşüme, terleme, sararma, kızarma, mide bulantısı, gerginlik ve sinirli haller olarak görülmektedir.

Kuruntu Boyutu

Biliş ile ilgili boyut olup, başarısızlık sonucunda olacakları düşünmek, başarmak için gerekli yetenekler hakkında kararsız olmak gibi içsel konuşmalara denilmektedir.
Hayatımızın her alanında kaygı duyabilmekteyiz. Hayatımızın bir parçasıdır kaygılı olmak. İnsanların çoğu, hayatındaki önemli olaylar öncesinde, esnasında ve sonrasında kaygı duyabilmektedir. Hamileysek nasıl doğum gerçekleşecek? Sağlıklı bir doğum olacak mı? Diye kaygılar duymaya başlarız. Sınav ya da iş arama süresinde de başarılı olabilecek miyim diye ya olamazsam korkusu içimizi kemirmeye başlamaktadır. Kaygının miktarı çok önemli olduğunu uzmanlar belirtmektedirler. Belli bir miktarı motive edici ve performansı arttırıcı olurken gereğinden fazlası da olumsuz etkilemektedir. Ancak son zamanların en popüler kaygı türüyse sınav kaygısı olduğunu söyleyebiliriz. Bireylerin sınava yüklemiş olduğu anlamlar, sınavın imajı, sınav sonrası oluşabilecek durumlara ilişkin atıflar ve sınav sonrasında elde edilebilecek kazanımlara ya da kayıplara verilmiş olan önem sınav kaygısını etkilemektedir.

Sınav Kaygısı Ne Demektir?

Kişinin; sınav öncesinde, esnasında ve sınav sonrasında olası yaşanabilen endişeler, korkulara ‘’sınav kaygısı’’ adını vermekteyiz. Sınav öncesinde öğrenilmiş bilgilerin sınav esnasında kullanılmasına engel olup başarıyı engellemesidir.

Sınav Kaygıları Neden Oluşur?

Gerçekçi olmayan düşünceler, bunalıma eğimli kişilik yapıları, rekabetçi ve mükemmeliyetçi olan kişilerde daha çok meydana geldiği görülmektedir. Ayrıca, sosyal çevre baskısı ve beklentileri de kaygıya neden olmaktadır.

Sınav Kaygısının Oluşmasında Etkili Olan Düşünceler

‘’Sınava hazır değilim’’, ‘’sınavın sonu kötü olacak, sınav kötü geçecek’’, ‘’başarısız olursam ne yaparım? ‘’Çok fazla  çalışılacak konu var hangilerine çalışayım, zaman yok, eyvah yetiştiremezsem ne yaparım? Gibi sık olarak kurulan cümleleri belirtebiliriz.

Düşünmemiz Gerekenler: Yapmam Gerekenler Nelerdir?

‘’Yapabileceğimin en iyisini ve doğrusunu elimden geldiği kadar yapacağım. Dünyanın sonu değil nasıl olsa telafisini yapma şansım var. Yeterli zamanım yok ama zamanı en etkili şekilde kullanmak benim elimde. Başarılı olursam hayatımdaki en önemli dönüm noktasına geçmiş olacağım. Başarısız olursam da tembel, beceriksiz olduğum anlamına gelmemektedir. Daha fazla çalışmam gerektiğini göstermektedir.’’
Yukarıda belirtildiği gibi, sınavlar ve kaygılar biz insanların bir parçası haline gelmiştir. ‘’ Ya istediğim işe giremezsem. ‘’Ya istediğim kişiyle evlenemez sem’’ düşünceleri hep kaygıdır. Kaygı ve sınavlar hayatımızın her anında her alanında adeta biz insanlarla bütünleştiğini görmekteyiz. 

Hikayenizi Değiştirin

“Eğer insanlar gerçekten kim olduklarına bağlı olsalardı, o zaman hiçbir şeye ihtiyaçları olmazdı. Övünmeye ihtiyaçları olmazdı. Böyle bir...